Forumlar > Diğer > Konu Dışı (Onur Tolga Şehitoğlu: Internet Yasakları, ve Özgürlükler Üzerine)
fortran kullanıcısının resmi

fortran

Kayıt: 22/01/2006

Onur Tolga Şehitoğlu: Internet Yasakları, ve Özgürlükler Üzerine

abgs sonrasında AA’dan bir muhabir benimle iletişime geçip konuyla ilgili bir bilgi notu istemişti. Ben de iki hafta önce yazıp öndermişim. Hala ortada bir haber olmadığı için ben de yazı boşa gitmesin, kendim yayınlayayım dedim.

Ülkemizde İnternet 2007 yılında yürürlüğe giren 5651 numaralı kanuna dayanarak sansürlenmeye başladı. Erişimin kapatılma yetkisi yurtdışı siteler için ve çocuk istismarı ve müstehcenlikle ilgili olarak TİB’e verildi. Kanun daha çıkmadan ve çıktıktan sonra birçok STK kanundaki sorunları dile getirdiyse de bu uyarıları kimse dikkate almadı ve sansür uygulaması malesef derinleştirildi. Geçtiğimiz ay uygulamaya giren çocuk ve aile profilleriyle kapsamı isteğe bağlı olarak genişletilmiş oldu. Bazı konular:

1. İnternet erişimi bu profillerden bağımsız olarak, tercih edilmediği halde kısıtlanmaktadır. Sayısı bilinmeyen 6000 ila 10000 arası tahmin edilen İnternet sitesi TİB tarafından büŧün Türkiye’de bloke edilmektedir. Bu sitelerin hangilerinin hangi katalog suç kapsamında kapandığı, içeriğin gerçekten kapsama girip girmediği konusunda bir bilgi edinme şansı yoktur. Dolayısıyla halen seçmediğimiz bir sansüre maruz kalmaktayız ve içeriğini bilmiyoruz.

2. Bilgiye erişme ve ifade özgürlüğü en temel özgürlüklerdir. Geçmişte kitapları suç işliyor damgasıyla yakan zihniyetle İnternet sitelerini yasaklayan zihniyetin çıkış noktaları aynıdır. İnternet herkese hızla bilgiye ulaşma şansı veriyor ve daha önemlisi kendini ifade özgürlüğü veriyor. Bugün iyi niyetle uygulandığını farzetsek bile yarın kötü niyetli ellerde bu gücün nasıl kullanacağını kestirmek çok güç değil. Bugün Türkiye İnternet özgürlükleri açısından ikinci lige düşmüştür. Politik kapatmalar uygulamaya konarsa İnternet düşmanı kategorisinde anti-demokratik ülkelerle aynı ligde yer almamız çok uzak gözükmemektedir.
Suçla savaşmanın en önemli unsuru suçluyu bulup cezalandırmaktır. Suçluyu görmezden gelmek suçu engellemez. Özellikle çocuk istismarı, terör ve uyuşturucu suçlarında İnternet yasaklamanın bir yararı yoktur. İnternet’te kapatılan bir site birkaç saat içinde başka bir isim ve adreste karşımıza çıkabilmektedir.

3. Erişim kısıtlamasında şeffaflık yok. TİB bünyesinde istihdam edilen bir ekip ihbarları değerlendirerek bazen de kendi insiyatifleriyle katalog suç kapsamındaki siteleri ve profil içeriklerini belirliyorlar. Hangi sitelerin hangi gerekçeyle profillere eklendiğini bilemiyoruz. Hasbel kader kullanıcıları keşfederse kamuoyunda duyuluyor ve itiraz büyüyünce sayfa kaldırılıyor. Geçtiğimiz dönemde kurumdan anlamlandırması güç yasaklar geldi.“yerli, sarisin, citir, sicak, sisman” gibi genel sözcükleri de içeren web sayfalarını barındırmayı yasaklama, bir sözlük sitesini barındıran alanın gerekçesiz kapatılma talebi, son dönemde evrim teorisini anlatan sitelerin çocuk profillerinde yasaklanıp eleştiren sitelerin açık tutulması gibi kurumun sonradan “sehven” diyerek geri aldığı yasaklar var. Hangi tür eylemlerin hangi bilimsel ya da kanuni gerekçeyle nasıl yasaklanacağı uzlaşılmış ve mekanik olarak verilebilecek bir karar değil. Yasaklanan sitelere itiraz hakkı da verilmiyor. Mahkeme şansları olsa da kapatma kararı saatler içerisinde, açma kararı günler mertebesinde sürdüğünden eşitsiz bir durum var.
Denetlenmeyen, hesap vermeyen, işlemlerini saydam olarak yürütmeyen bir grup insanın bu gücü yarın politik ya da başka amaçlarla kullanmayacağına inanmak çok güç. Özellikle bu kişilerin atanmış memurlar olması sürecin siyasallaşması endişesini arttırıyor.

4. Suçlunun yanında masumlara da zarar veriliyor. Uygulamada teknik sorunlara kulak asılmadan IP ve alan adı bazlı kapatılma yapılıyor, İnternet’te bir IP birden çok servise ve alan adına, bir alan adı birden çok web sayfasına, bir servis birden çok kişinin hesabına ve içeriğine erişimi sağlıyor olabilir. Geçmişte tek bir video yüzünden milyonlarca video’nun bulunduğu site, o sitenin IP’siyle aynı IP’den servis veren video ile alakasız birçok servis Türkiye’den erişilmez hale geldi. Onbinlerce insanın blog’unu tutan siteler birkaç blog’ta başka sitedeki çalıntı içeriğe link verildiği için kapatıldı. Onbinlerce masum blog kullanıcısı, belki bu sayfalar üzerinden eğitim veren öğretmenler, ticaret yürüten küçük iş sahipleri zarar gördü.
Birden çok hesapla içerik sağlayan ve servis sağlayan siteler mahkeme kararıyla da olsa ancak nesne tabanlı (tam URL ile) yasaklanabilmeli. Bu teknik olarak mümkün değilse mahkemelerin “bu cezanın uygulanması masum olan şu kişileri de etkilemektedir” şeklinde bilgilendirilmesi gerekmektedir.

5. Çocuklar genel filtreyle korunamaz. İnternet’te özellikle müstehcenlik konusunda onbinlerce web sayfası vardır. Her kapatılan sayfanın yanına birkaç tanesi yeniden açılabilmektedir. Yine vekil (proxy) servisler sayesinde filtrelemeyi geçmek bir çocuk için bile zor değildir. Gizli web sayfalarının yanı sıra sohbet (chat) gibi servislerle ya da birebir değiş tokuşla her tür içeriğe erişmek mümkündür. Uygulanan filtreler ebeveynlere yanlış bir “çocuğum güvende” yanılgısı yaşatmaktadır. Çocukların korunması başıboş bırakılmaması ile sağlanabilir. Sorumlu ebebeynliğin yaygınlaştırılması gereklidir. Bilgisayarda erişilen sitelerin ve eylemlerin kaydedilmesi ve ebeveynler tarafından denetlenmesi gibi uygulanabilecek çok daha etkin yöntemler vardır.

6. Filtreler özneldir. Sakıncalı içerik ailelerin dünya görüşleri dinleri ve benzeri birçok unsurun yanı sıra çocuğun yaşıyla ilgilidir. Her ailenin buna göre farklı ihtiyaçları olabileceği gibi aynı aileden birkaç çocuk ve ebeveynlerin kullanımı durumunda ihtiyaçlar farklıdır. Bütün ev sakinlerini aynı filtreye sokmak bile tartışmalı iken bütün bir ülkeyi birkaç filtreyle korumaya çalışmak anlamsız bir uğraştır.
Filtreleme için evde yazılım kullanılması çok daha anlamlı bir çözümdür. Evde kullanılan yazılımın kullanıcıya göre özelleştirilmesi, web sayfalarının çıkartı mümkündür. Ayrıca bu yazılımlar çocukların İnternet eylemlerinin izlenmesi için de olanaklar tanımaktadır. Filtreleme için gereken işlemci gücü de milyonlarca bilgisayara dağıldığından daha etkili filtreleme (örneğin nesne tabanlı, URL’ye göre, kişiye göre) yapılabilmektedir.

Buna karşı önerilen çözüm:

1. 5651 no’lu yasa düzeltilerek özgürlükçü hale getirilmeli, İnternet üzerinden işlenen suçlar vb. Konulardaki eksiklikleri düzeltilmelidir.
2. Yasaklama mecbur olmadıkça yapılmamalıdır. Özgür ülkelerde nefret suçları ve terör dışında yasaklama yapılmamakta, süreç mahkemelerce yürütülmektedir. Suç varsa suçlunun cezalandırılması esas olarak amaçlanmalıdır.
3. Süreç katılımcı ve denetlenebilir olmalıdır. Hangi sitelerin sakıncalı olduğuna bilimsel gerçekler ışığında, insan hakları, ifade özgürlüğü ve hukuka saygılı olarak katılımcı bir kurum karar vermelidir. Yurt dışında örnekleri olduğu gibi (çocuk koruma ile ilgili) STK’ların öncülüğünde ve denetiminde mekanizmalar geliştirilmelidir.
4. Çocuk filtreleri evde uygulanmalı, ebeveynler bu konuda bilgilendirilmelidir. TİB’in yapabileceği en büyük iyilik filtre yazılımlarının evlerde ücretsiz kullanımını sağlamaktır. Bu konuda eğitim ve destek hizmetlerini örgütleyerek ülke çapında çok daha katılımcı ve aileyi de işin içine katan bir çözüm benimsenmelidir.

sehitoglu.web.tr

Top